Puruli Kültür Sanat tarafından düzenlenen Engelsiz Filmler Festivali’nin altıncı gününde Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yer alan İguana Tokyo ve Kim Mihri filmleri, Kısa Film Yarışması’nda yer alan 7 kısa filmin gösterimleri ve Yaratıcı Sesli Betimleme Atölyesi gerçekleşti.
Festivalin altıncı gününde programında yer alan Yaratıcı Sesli Betimleme Atölyesi, uzun yıllar sağır ve engelli oyuncularla çalışmış olan dijital sanatçı, yazar ve yapımcı Michael Achtman yürütücülüğünde gerçekleşti. Achtman, ilk olarak sesli betimlemenin görme engelli veya kısmi görme engelli bireyler için çok önemli olduğunu dile getirerek filmlerin aradaki sessizliklerinin organik bir şekilde filmde yansıtılması gerektiğinin altını çizdi. Atölyenin devamında ise karşılaştırmalı olarak kendi filmlerinin daha önceden yapılmış ve kendi yaptığı sesli betimleme versiyonlarını analiz ederek sesli betimlemeyi yaparken ki yaklaşımlarından bahsetti.
Hayvanlar Bazı Duyguları Anlatmamıza Çok İyi Sebep Oluyor
Programda yer alan film gösterimlerimin ardından ekip katılımlarıyla söyleşilerinde gerçekleştiği festivalin altıncı günündeki ilk konuğu Iguana Tokyo filmiyle Kaan Müjdeci oldu. Festival Yönetmeni Kıvanç Yalçıner’in moderasyonunu üstlendiği söyleşide Müjdeci, katılımcılardan “Bilinçaltını çok kullandığınızı düşündüm. Nasıl bir bakış açısı getirdiğinizi düşünüyorsunuz?” sorusuna “Ben aslında filmin yan unsurlarıyla hiç ilgilenmedim. Yapmak istediğim temel mesele de var oldukları gerçeğin, içindeki hangisinin gerçek olduğunu düşünmeleriydi. Kendi düşünceleri içinde kaybolmalarıydı. Bu bağlamda gerçeği ayırt edebilen tek şey iguana diye düşündüm ve iguananın olduğu sahneler gerçek, olmadığı sahneler gerçek değil. Ailede tam olarak bunun içinde diye düşündüm. Söyleşinin devamında ise Kıvanç Yalçıner’in “Filmlerin hayvanlara yer veriyorsun. Bir sonraki filminde verecek misin?” soruna Müjdeci, “Hayvanlar insanların basit halleri, bir hikayeyi anlatırken hayvanın o basit duygusundan yararlanıyorum. Filmde iguanamız var ve çok soğuk bir hayvan. Aile de aynı şekilde ve ben bunu nasıl anlatabilirim diye düşündüm. Bu yüzden de iguana kullandım. Bazı duyguları hayvanlar çok iyi anlatmamıza sebep oluyor.” Diye yanıt verdi.
Kısa Film Yarışması Finalistlerinin Film Ekipleri, Seyirciyle Buluştu
Kısa Film Yarışması’nda yer alan 7 filmin gösteriminden sonra gerçekleşen söyleşilerde ise İstanbul İstanbul (Istanbul Istanbul), Kız Kardeş (Sister,) Elveda Gaston (Adieu Gaston), Salça (Bitter) ve Öteki (The Other) filmlerinin ekipleri seyircilerin sorularını yanıtladı.
Moderasyonunu festivalin Program Koordinatörü Kaan Denk’in söyleşilerde ilk sözü Elveda Gaston (Adieu Gaston) filminin yönetmeni Victor Guilbaud aldı. Filme başlarken Fransız aksiyon tarzıyla yola çıktıklarını belirten Guilbaud, sonrasında belgesel çekimlerine kaydıklarını belirtti.
Sonrasında sözü alan Kız Kardeş (Sister) filminin yönetmeni Dorentina Imeri ise filmin iki kız kardeş arasında geçtiğinden bahsederek filmin yapımında çok fazla destek almadığı, süreçte her şeyi topladıklarını ve güzel bir iş ortaya çıkardıklarını dile getirdi.
Öteki (The Other) filminin İran’lı yönetmeni Negah Sohrabi, psikoloji öğrencisi olduğunu dile getirerek bölümünün, filmlerine çok etkisi olduğundan bahsetti. Bir romandan uyarlanan filmi yapım aşamasında üniversitedeki eğitmenlerinden oldukça destek aldığını belirterek yaşadığı ülkedeki kısıtlamalardan dolayı bazı zorluklar yaşadığının altını çizdi.
Kısa Film Yarışması’ndaki Salça (Bitter) filminin yönetmeni Burak Oğuz Saguner söyleşiye katılan diğer isimler arasındaydı. Türkiye’de ve dünyada ciddi bir sıkıntı olan ve kendi başından geçen aile içi şiddetten ilham aldığını belirten Saguner, aile içi şiddete başka bir perspektiften bakmak istediklerini dile getirdi.
Gösterime katılan son yönetmen ise İstanbul İstanbul (Istanbul Istanbul) filminin yönetmeni Demir Özcan oldu. Senaryo yazarlığı da yapan Özcan, yıllar öncesinde bir başka filmin senaryosuna yazarken Rumlara dair tüm hikayeleri okuduğunda İstanbul İstanbul (Istanbul Istanbul) filmini yazma fikrinin aklına geldiğini belirtti.
“Kaybettiğimiz ilk kadın değil, bulduğumuz ilk kadın da olmayacak .”
Son olarak Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yer alan yönetmen Berna Gençalp’in Kim Mihri filminin yapımcısı Yonca Ertürk, seyircilerin sorularını yanıtladı. Festivali’nin Kaynak Geliştirme sorumlusu Ezgi Yalınalp’in moderasyonunda gerçekleşen söyleşide Ertürk, ilk olarak filmin hikayesinden bahsetti. “Kaybettiğimiz ilk kadın değil, bulduğumuz ilk kadın da olmayacak .” sözünün kendilerini çok etkilediğini dile getiren Ertürk, ilk başta kurmaca film olarak düşündüklerini, fakat Mihri hakkında yeteri kadar bilgi olmadığı için belgesel film yapma kararı aldıklarından bahsetti. Söyleşinin devamında ise filmin animasyon karakterinin yaratılış sürecinden bahseden Yonca Ertürk, filmin ekibinde çok fazla kadın olduğunu belirterek bunun bir tercih olmadığını, kadınları arayanların da kadınlar olmasından dolayı ekibin kadın ağırlıklı olduğunun altını çizdi.
Ödül Heykelcikleri 26 Ekim’de Sahiplerini Bulacak
Kısa Film Yarışması ve Ulusal Uzun Film Yarışması jüri üyelerinin belirleyeceği En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerinin yanı sıra Seyirci Özel Ödülü de izleyicilerin oylarıyla sahiplerine ulaşacak. Seyirciler oylarını Braille alfabesi ile basılan pusulalarla da kullanabilecekler. Kısa Film Yarışması‘nda En İyi Film’e 1000 dolar, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerinin sahiplerine ise 500’er dolar para ödülü verilecek. Ödül sahipleri 26 Ekim Perşembe günü Goethe-Institut Ankara’da düzenlenecek ödül töreninde duyurulacak.
Festivaldeki Tüm Gösterimler ve Mekanlar Erişilebilir
Festival programında yer alan tüm gösterimler, sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile izlenebiliyor. Gösterimlerin ardından, film ekipleriyle yapılacak söyleşilerde, forumlarda ve atölyelerde işaret dili tercümesi yapılıyor.
Festivaldeki “Çocuklar İçin” bölümü hariç tüm filmler Turkcell Hayal Ortağım uygulaması üzerinden sesli betimlemeli olarak izlenebiliyor. Ayrıca festivalin gösterim mekanları bu yıl görme engellilerin sosyal hayata eşit ve tam katılımı için teknolojiler geliştiren TIME ödüllü WeWALK’un “DANIŞ” servisiyle birlikte erişilebilir hale geliyor ve görme engelli katılımcılar profesyonel asistanlara bağlanarak görüntülü destek ile yönlendirme alabiliyor.
Festival hakkında ayrıntılı bilgi için engelsizfestival.com veya Ankara Konur Sokak No:1’deki festival merkezi ziyaret edilebilir.