Kısa Film Yarışması 2

Emile, bir kiralık katildir. Gideceği yere bisikletiyle giden, tarlaların ortasında kaybolmuş küçük bir posta kutusuna bırakılmış birkaç bilet karşılığında insan öldüren kiralık bir katil… Bu kez katledilecek adamın adı Gaston Pouget'dir ve otoyolun kenarındaki küçük bir barakada yaşamaktadır. Ancak can almak için geldiği bu barakaya vardığında Emile’i bir sürpriz beklemektedir. Gaston'un doğum günü için düzenlenen ve kendisinin de birazdan gelmesinin beklendiği bir partiye gelmiştir. Davetsiz bir misafir olarak…

Babasından devraldığı mesleği terziliği yıllarca sürdürdükten sonra emekli olan Konstantin eşiyle birlikte İstanbul Beyoğlu’nda yalnız başlarına yaşarlar. Hiç çocuk sahibi olmamış 70’li yaşlarındaki çift, bu şehirden göç etmek zorunda kalan diğer Rumlar gibi İstanbul’u terk etmemiş, İstanbul’dan kopamamışlardır. Bir sabah kahvaltı sofrasını hazırlamış olan Konstantin, eşini yatakta hayatını kaybetmiş hâlde bulur. Çok sevdiği eşini, onun çok sevdiği İstanbul’la özdeşleştiren Konstantin bu kayıp ile geçmişe dair düşüncelerin ve düşlerin içine girer.

İsviçre'de ayakta kalma ve uyum sağlama mücadelesi vermeye çalışan Arnavut bir ailenin evindeyiz. Yabancı bir kültürün içindeki bu var olma sürecinde ailenin en küçük üyesinin öğrenme güçlüğü aileyi ayrıca bir sınava tabi tutar. Anne ve babası, küçük kızı okulda destekleyecek zamandan ve maddi güçten yoksundur. Bu noktada henüz kendisi de bir çocuk olan ablası sorumluluğu üstlenir ve kardeşini kendi ihtiyaçlarının önüne koyar.

Meksikalı yazar Carlos Fuentes'in "Aura" adlı romanından uyarlanan bu kukla filmi genç bir adamın içine düştüğü esrarengiz dünyayı resmediyor. Farhad, ölen kocasının günlüklerini düzenlemesi için dul bir kadın tarafından işe alınan genç bir tarihçidir. Bu süreçte kaldığı evde yaşlı kadının yeğeniyle tanışır ve ona âşık olur. Genç çiftin aşkları, Farhad'ın aslında yeni bir bedende doğan yaşlı bir adam olduğunu fark etmesiyle beklenmedik bir hâl alır.

Esra ve Ahmet, hem güzel haberleri kutlamak hem de leziz bir salçalı yemeğin tadını çıkarmak üzere arkadaşları Aslı ve Mustafa’nın yeni evlerine misafir olurlar. Domates denen asitli meyvenin suyunun çektirilip koyu kıvamlı bir pestil formuna getirilmesiyle ortaya çıkan salça, kızgın yağda kızartıldığında acı bir tada sahip kırmızı bir sosa dönüşür. Tıpkı çoğu bastırılmış duygular ve kırgınlıklar gibi… Akşam sorunsuz bir şekilde ilerlerken, komşu dairelerden birinden gelen tartışma sesleri hararetli bir kavgaya dönüşür. Dört arkadaş ne yapacaklarını tartışırken, ilkelerini, karakterlerini ve arkadaşlıklarını zorlayacak bir tartışmanın içine düşerler.

Rina, aynı evin içinde birlikte yaşadığı ev hapsinde tutulan oğlu Dean'in gözlerinin içine bakmakta zorlanır. Ertesi gün Dean’in karar duruşması başlayacaktır ve Rina, oğlunun ev hapsinin uzatılmasına dayanabileceğinden emin değildir. Oğlunun masumiyetine dair duyduğu şüpheleri, komşularının artan düşmanlığıyla baltalanınca Rina'nın, oğlunun iddia edilen suçuna rağmen destekleyici bir anne olması gerekmektedir. Artık onun gözlerinin içine bakıp gerçeği duymak zorundadır.

Uzun yıllardır bir çocuk sahibi olma hasretiyle yanıp tutuşan kral ve kraliçenin dünyası, kızlarının doğumuyla tamamen değişmişti. Küçük prenses büyüdükçe şatodaki hayatı herkes için çekilmez hâle getiren bir canavara dönüşüyordu. Bu dönüşümün mimarıysa prensesin daha sonra kötü kalpli bir büyücü olduğu ortaya çıkacak mürebbiyesinden başkası değildi. Kötü büyücünün bıraktığı lanetin altında ezilen kraliyet ailesinin kaderi, iyi kalpli perinin başlattığı güç savaşının sonucuna bağlıdır. Film, klasik Uyuyan Güzel masalını sualtı balesi formunda uyarlıyor.